Nereye Gidiyorsun ‘Cloud’ ?
Herkese selamlar bu hafta teknik yazıdan ziyade bulut bilişimin hakkında konuşmak ve yaptığım araştırmaları paylaşmak istiyorum. Yazılım dünyasında yetişme döneminde olduğum için sürekli aktif araştırma yapan ve geleceği yönelik raporları çok sık okuyan birisiyim.
Bu seferde ‘Cloud’un geleceği hakkında konuşmak istiyorum.
Geçtiğimiz yıl COVID-19 yüzünden insanların çalışma şekli ve biz öğrenciler de dahil olmak üzere hayatlarımızdaki birçok şey değişti. Pandemi pek çok öngörülemeyen zorluk çıkarmasına rağmen dijital dönüşümün hızlanmasında önemli bir rol oynadı ve etkisi gün ve gün devam ediyor.
Dijital dönüşümle alakalı planları olmayan ya da bu dönüşüme cesaret edemeyen işletmeler, planlarını neredeyse bir gece içinde uygulamaya sokarak “yeni normal” de sürece uyum sağladı. Nokia örneğini vermek istemiyorum ama vermezsem de olmaz gelişen ve globalleşen dünyaya ayak uyduramadığı için sonu kötü bitti biraz. Tam da bu dönüşümün merkezinde yer alan bulut bilişim teknolojileri, tüm bu dijital süreçte ayrılmaz bir bütün oluşturdu.
Dijital dönüşümünün hızlandığı bu dönemde, hala hızlandırıcı bir etken olarak devam eden bulut bilişim teknolojileri, bu süreçte bulut pazarının büyümesine neden oldu.
Sayısal verilerden bahsetmek gerekirse de 2023’te bulut pazarın 623 milyar dolarlık bir pazar olacağını öngören Gartner, 2022’ye kadar tüm veri tabanlarının %75’inin dağıtılacağı veya bir bulut platformuna taşınacağını, yalnızca %5’inin şirket içinde kalarak ülke içerisinde barındırılacağı; 2022’nin sonu itibariyle BT harcamalarının %28’inin bulut üzerine olacağı tahmin ediyor. Ne kadar da etkileyici değil mi?
Tüm bu veriler ışığında, yaptığım araştırmalar ve elde edindiğim kaynaklar sonucu, önümüzdeki 3 yılda bulut
bilişim pazarının trendlerinin nasıl gelişeceğini, bulut liderlerinin görüşlerinden yola çıkarak sizler için derlemiş olduğum yazımı paylaşıyorum.
Önümüzdeki yıllar için “Türkiye Bulut Bilişim” pazarındaki büyüme beklentiniz nedir diye soracak olursak?
Bulut bilişim pazarı büyümeye devam edecek. Bunu açıkça belirterek başlayabiliriz. Hızlanmasını gözlemlemek gerekir. Pandemi sürecinde hayatımızdaki farklılıklar kalıcı olarak iş modellerine dönüştü. Getireceği değişiklikleri gözlemlemek için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Teknoloji giderek daha esnek ve hızlı hale geliyor açıktır ki, büyüyebilen/küçülebilen ve yönetimi kolay bir altyapıya geçecektir. bulutlu platform kullanımı alanında düzenleyici önlemleri almaya devam edin. Bu sadece ülkemiz için değil, diğer ülkeler için de bir zorunluluktur. Bulut bilişim ile el ele gidin Gidecek terminal işleme teknolojisi, belirli sektörlerde düzenleyici kısıtlamalar Doğru yönetimin anahtarı olarak ortaya çıkacak ve bulut Aynı zamanda bilişimin gücünü doğru bir şekilde yönetmemizi sağlayacaktır.
Pandemi süreci bulut bilişim pazarını nasıl etkiledi ?
Bulut bilişim pazarının pandemi sürecinden olumlu etkilendiğini gözlemlemekteyiz. Dijital dönüşüm birçok firmanın zaten gündeminde yer almaktaydı. Ancak pandemi ile değişen iş ihtiyaçları ve müşterilerin beklentileri
nedeni ile dijital dönüşüm projelerinin erkene alındığını veya hızlandırıldığını görüyoruz. Bulut bilişim teknolojileri bu projelerde kilit rol oynamakta. Yeni fikirlerin hızlıca test edilmesi ve başarılı fikirlerin hızlıca hayata geçirilmesi bulut
bilişim teknolojileri ile kolaylıkla yapılabilmektedir. Firmaların regülasyon veya tercihlerine göre de hibrit bulut teknolojileri bu alanda büyümeye devam etmektedir. Ayrıca hali hazırda bulut kullanmakta olan bazı retail, lojistik, ecommerce firmalarının pandemi dönemindeki artan iş ihtiyaçlarına göre de hızlıca bulutta ölçeklerini büyütmeleri rakiplerine göre çok daha kolay olmuş ve rekabet avantajı yaratmıştır.
Şirketlerin dijital altyapıya her geçen gün daha fazla bağlanmaları sonucu bulut tabanlı teknolojilerin kullanımı dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artıyor.
Ülkemizde bu konudaki regülasyonlardan dolayı buluta geçiş dünyadaki kadar hızlı olmasa da regülasyonlarda yapılan veya yapılması planlanan düzenlemelerle buluta geçiş hızı Türkiye’de de artacaktır. Çünkü şirketler, mevcut altyapıları nedeniyle yaşadıkları sistem kesintilerinin finansal zararlarının giderek daha fazla farkında olmaya başladılar. Kovid -19 gibi küresel olayların şirketlere etkisinin ve hizmet taleplerindeki değişikliklerin incelendiği 2021 Veeam Veri Koruma Raporu’ndan çıkan sonuçlara baktığımızda, Türkiye’deki şirketlerin veri yedekleme konusunda giderek daha fazla bulut tabanlı teknolojileri kullandığını görüyoruz. Rapora göre 2021 yılı itibariyle Türkiye’deki her üç şirketten biri (yüzde 33) veri yedeklemede bulut tabanlı teknolojileri kullanıyor ve bu oranın 2023 yılına kadar yüzde 40’a çıkacağı tahmin ediliyor. Bu konuda sektörde birçok şirketin çözüm ortakları ile beraber çalışmalar başlattığını görmek oldukça sevindirici. Net bir rakam söylemek zor ancak önümüzdeki yıllar içerisinde datacenter’ların OnPremise ve hibrit bulut alt yapılarına dönüşümde önemli yol alacaklarını öngörüyorum.
Yazımın sonlarına gelirken bende ki azmi ve enerjimi görüp elimden tutan bu süreçte destekçim olan Çağlar abimin de reklamını yapmamak mümkün değil kendisi alanında uzman olup yıllarını bu sektöre adamıştır kısacası bedel ödemiş diyebiliriz. Kendisinin ve benimde stajyer olarak devam ettiğim DMC Bilgi Teknolojileri şirketi ile firmaların veri tabanlarını bulut sistemlere entegre etmektedir. Tek kelime mottosu ile gönülleri fetheden DMC şu vizyon ile hareket ediyor. “Veri tabanı platformlarınızı bize teslim edin ve siz işinize odaklanın” diyor yazımı noktalıyorum. Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim sonraki yazılarda görüşmek dileğiyle.